Namluya sürülmüş tüm kederler
Bir çekimlik mermi kalmış
Hücremde
Bir vuruşluk mesafede zaman
Koş yakala, durma
Öldüğümü sandığında
Şaşıracaksın...........
Ne yağlı urganlarda
Kaybolurum
Ne anız yakılan toprakta
Ölümsüzüm ben, ölümsüz
Üç harften oluşur adım
Hadi korkma
Dokun bana....................
Bir nefeslik canım kaldı
Cannn...
Çakal ininde parçalanan
Hangi leşti
Üzüm mü pekmezden oluşmuştu
Pekmez mi üzümden
Dut yaprağından mıydı ipek
Sahiden........
Çek perdeleri ey zalim!
Bırak kapansın yaralar
Kabuk bağlasın
Kimbilir belki zamanla
Sen de unutulursun
Sen de atılırsın bir köşeye
Miadı dolmuş herşey gibi
Başka bir el okşar bir gün
Saçlarımı
Bir başkası yerleştirir kulağımın arkasına
Papatyaları...
Kimbilir başka bir salıncakta
Bambaşka bir salınış olur
Düşer belki yine terliğimin teki
Ayağımdan...
Dudaklarımın mührü sökülüp
Kilitleri kırılır belki bir gün
Nefesim karışır
Sen olmayan bir nefese
Sevişmeler yaşarım belki
Kan ter içinde...
Tenimdeki terinin kokusu kaybolur
Sürgüne çıkarırım tüm anıları
Belki de kurur gözyaşlarını koyup
Göğsünde sakladığın yaprak
Çıkarıp attığın gibi beni
Yüreğinden
Çıkarır atarım ben de seni
Kimbilir
Benim de tenim kavrulduğunda
Başka bir tende
Bil ki... bil ki yok olacaksın
O gün sen de
Eylül Gökdemir